Ben sert ve karanlık köylerden geldim
Yağmur yağdığında toprakları avuçlayan
Gökkuşağına utandırmasın diye bakmayan
Ağaçları gölgesinde serinletenlerin diyarından.
Gözyaşlarını kalbinde akıtırken
Kupkuru gözlerle bakan
Avuçlarında sıktığı yumrukların tırnak izini taşıyan
Mutluluğunu uzun sohbetlerle anlatıp
Dertlerine dilsiz olanların yanlarından.
Feryadı figanı susturup
Kahkahalarını son ses atan
Gündüz gözüyle gülümseyen makyajı
Karanlık çöktüğünde boyası gözyaşı ile akan
Palyaçonun yanından.
Ben umudu dünden, hüznü yarından
Beyaz çarşaflarla ağlamayı şiirden
İçimdeki boşlukları doldurmayı kalemden
Kayıplarımı, kaybettiğimi itiraf ettiğim günden öğrendim.
Kuraklıkta yağmur, sağanakta sığınak olmak istedim.
Denize yeşil ağaca mavi dedim
Hep uzaklara baktım yüce dağların ardını görmek için
Ama ayağımın altında ezdiğim papatyaları fark etmedim.
Orçun Fırat Uyguroğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder